sinema filminin resimsiz son parçası.
İsim
(dalgakıran) denize uzanmak
Fiil
tüketmek, bitirmek, hepsini kullanmak, hiç bırakmamak.
They ran out of money: Paraları tükendi
(parasız kaldılar).
We are running out of time: Zamanımız daraldı, az vaktimiz var.
bütün parasını sarf etmiş olmak
Fiil
kontrolünü kaybetmek
Fiil
parası kalmamış olmak
Fiil
(US) benzini tükenmek
Fiil
(US) benzini kalmamak
Fiil
şarjı bitmek "My phone suddenly ran out of juice, and died."
Fiil, Elektrik ve Elektronik
pili bitmek "My phone suddenly ran out of juice, and died."
Fiil, Elektrik ve Elektronik
terketmek, yüzüstü bırakmak, desteklememek.
oyalamaca: futbolda çok sayı yapan taraf oyuncularının fazla gol yememek veya oyunu kazanmak için topu elden bırakmamaları.
şüpheyi üzerine çekmek
Fiil